Yeşil ekonominin çirkin yüzü

Son on yıldır dünya fosil yakıtlardan yeşil enerjiye geçiş yapıyor. Yeşil ekonomi modeli, insan sağlığını ve eşitliği güçlendirirken, çevresel riskleri ve ekolojik bozulmayı asgariye düşürmeyi hedefliyor, ancak bu amaç için ortaya konulan bedel dayanılamayacak derecede çok yüksek. Bunun sebebi, çoğu çocuk ve köle emeği kullanılarak üretilen alüminyum, kobalt ve polislikon gibi minerallerin petrol ve doğalgazın yerini alması...

ABD Çalışma Bakanlığı'nın Uluslararası Çalışma İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Thea Mei Lee, bu kritik minerallerden onikisinin şu anda Çalışma Bakanlığı'nın kısa süre önce yayınladığı Çocuk İşçiliği veya Zorla Çalıştırılarak Üretilen Ürünler Listesi'nde yer aldığını söyledi: “Yeşil enerji devrimi hızlandıkça kritik minerallere olan talep de artıyor. Tereddüt ettiğimiz sürece, daha fazla çocuk tehlikeli madenlere girmeye zorlanacak, daha fazla işçi istismara maruz kalacak ve kritik mineral tedarik zincirlerinde işgücü ihlalleri daha da kökleşecek.”

Lityum pillerde kullanılan kobaltın yaklaşık yüzde 70'i Kongo Cumhuriyeti'nden geliyor. Buradaki madenlerden yaklaşık 255 bin işçi tarafından çıkarılıyor ve bunların neredeyse 40 bini yaşları altıya kadar inebilen çocuklardan oluşuyor.

Aynı zamanda, küresel alüminyum yataklarının yüzde 22'si ve güneş panellerinin önemli bir bileşeni olan polislikonun dünya stoğunun yüzde 45'i Çin'in Şincan vilayetinde bulunuyor. Şincan'da devlet zulmü gören Uygurlar yaşıyor.

“2020'den bu yana Çin'de Uygurlar'ın zorla çalıştırılmasıyla üretilen altı ürün tespit ettik ve bu yıl bunlara kostik soda, metalürjik kalitede silisyum, polivinil klorür, mürekkep balığı, hünnap ve alüminyum dahil olmak üzere altı ürün daha ekledik.”

Müsteşar Yardımcısı Lee, “Çin, bu metallerin neredeyse tamamının ... önde gelen küresel ihracatçısı” dedi: "Bu şaibeli ürünler elektronik, inşaat, otomotiv ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin ayrılmaz bileşenleri. Bu ihraç ürünlerinin yaygın niteliği, tedarik zincirlerinin zorla çalıştırma ile üretilmiş ürünlerden arınmış olduğundan emin olmak isteyen uluslararası işletmeler için giderek artan zorluklar getiriyor olması.”

Müsteşar Yardımcısı Lee, “Zorla çalıştırma ve çocuk işçiliği, refah dönemlerinde bile küresel olarak hem zengin, hem de yoksul ülkelerde çok yaygın” dedi. “Temiz enerji tedarik zincirlerinin gelişmesini hızlandırmaya çalışırken, buna paralel olarak, uygulanabilir işçi koruma sistemlerini de hayata geçirmeliyiz. Bu çalışmada yalnız bırakılmadığımızdan emin olmak için benzer düşünce yapısına sahip ülkelerle eşgüdüm içinde olmalıyız," dedi.

Bu, ABD hükümetinin görüşlerini yansıtan bir yazıdır.