ABD, İran rejiminin Amerikan yetkililere yönelik tehditlerini yakından takip ediyor

Dışişleri Bakanı Antony Blinken kısa bir süre önce bir televizyon röportajında, ABD'nin “Başkan Trump gibi eski hükümet yetkilileri ve şu anda yönetimde yer alan bazı kişiler dahil olmak üzere bir dizi üst düzey yetkiliye yönelik İran tarafından devam eden tehdidi uzun süredir çok yoğun bir şekilde takip ettiğini” söyledi.

26 Eylül'de, Dışişleri Bakanlığı'nın Adalet için Ödül Programı, ABD'nin böyle bir tehdidi gerçekleştirmeye çalıştığını düşündüğü Şehram Pursafi'nin tutuklanmasına ya da mahkum edilmesine yol açacak bilgiler için 20 milyon dolara kadar ödül verileceğini açıkladı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “İran Devrim Muhafızları'nın üniformalı bir üyesi olan Pursafi’nin, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a yönelik uluslararası bir kiralık katil tutmak üzere Devrim Muhafızları-Kudüs Gücü adına çalıştığına inanılıyor” denildi.

ABD Adalet Bakanlığı 2022'de Pursafi'nin söz konusu komplodaki rolü nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunmuş, Adalet Bakanlığı da bunun “muhtemelen” ABD tarafından terörist ilan edilen Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin Ocak 2020'deki ölümüne misilleme olduğunu belirtmişti.

Bakan Blinken'in da belirttiği gibi, İran rejiminin ABD'li yetkililere yönelik bu tür bir suikast planı benzersiz değil.

Bu yıl Eylül ayında Adalet Bakanlığı, Pakistanlı bir kişiyi de ABD'li politikacılara ve hükümet yetkililerine suikast düzenlemek üzere bir tetikçi tutmaya çalışmakla suçlayan iki maddelik bir iddianameyi açıkladı.

FBI Direktörü Christopher Wray, şu anda ABD'de gözaltında tutulan Asif Merchant'ın “İran'a yakın” olduğunu ve engellenen planın “doğrudan İran rejiminin elinden” çıktığını söyledi.

İran'dan kaynaklanan tehditler nedeniyle, birçok eski ve mevcut ABD yetkilisine güvenlik koruması sağlandı. Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in güvenlikleri arttırıldı.

İran rejimi 1979'da iktidara geldiğinden bu yana 40'tan fazla ülkede suikastlara, terör planlarına ve terörist saldırılara karıştı.

İran'ın eski ve mevcut ABD yetkililerine yönelik ölüm tehditleri, en yüksek önceliğe sahip bir ulusal ve iç güvenlik meselesi olarak görülüyor.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın da ifade ettiği gibi, Amerikalılar’ı korumak için ABD hükümetinin tüm kaynakları seferber edilmeye devam edilecek.

Bu, ABD yönetiminin görüşlerini yansıtan bir başyazıdır.