Silahların kontrolü küresel öncelik olarak kalmaya devam etmeli

ABD Dışişleri Bakanlığı Silah Kontrolü ve Uluslararası Güvenlik Müsteşarı Bonnie Jenkins, "ABD; silah kontrolü, silahsızlanma, silahların yayılmasını önleme konularında lider olmaya devam edecek" dedi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Birinci Komitesi’nde kounşan Jenkins, üye ülkelere, önerilen Fisil Maddeleri Durdurma Antlaşması'nı yeniden değerlendirlemeleri çağrısı yaptı:

"Silahsızlanma Konferansı'nın fisil madelerin nükleer silahlarda ya da diğer nükleer patlayıcı cihazlarda kullanılmasını yasaklayan, etkili şekilde kontrol edilebilir bir anlaşmayı görüşme yetkisini üstlenmesinin ardından 25 yıldan uzun süre geçti" diyen Jenkins, "Bu tür bir antlaşma nükleer silahlanma yarışının önlenmesine, gelecekteki silah kontrolü anlaşmalarının önünü açmaya ve nükleer silahsızlanmanın önlenmesine çok önemli katkı sağlayacak" ifadelerini kullandı.

Jenkins, konvansiyonel çatışma olasılığını azaltma konusundaysa, "ABD, istikrarı teşvik etmek için uzun zamandır risk azaltma, şeffaflık ve silah kontrolü anlaşmalarıyla ortaya çıkan kriz yönetimi araçlarına güveniyor" dedi.

Jenkins, "Bu araçlar esnek ve değişen güvenlik sorunlarına adapte olabilir. İstikrarı, güveni ve özgüveni arttırabilir, böylece devam eden sosyo ekonomik kalkınmayı kolaylaştırır. Uygun ölçüde şeffaflık sağlanmasıyla risk azaltma araçları hatalı hesaplamaları ve yanlış anlaşılmaları azaltır, olası çatışmaları sönümlemek için zaman kazandırır" diye konuştu.

"Rusya, Ukrayna'ya karşı savaşmaya devam ediyor. Aynı zamanda nükleer riskleri yönetmeyi ve silahlanma yarışını önlemeyi reddediyor" diyen Jenkins, "En büyük üç nükleer gücün cephaneliklerine kısıtlama getirilmeyen bir 2026 sonrası ortamla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Jenkins, Çin Halk Cumhuriyeti'nin stratejik istikrar ve nükleer risklerin görüşülmesi konusundaki ilgisizliğinin yanı sıra; hızlı ve şeffaf olmayan bir nükleer silah üretimi yürüttüğü uyarısında bulundu.

Jenkins, endişeye neden olan diğer ülkelerinse İran ve Kuzey Kore olduğunu söyledi.

Jenkins, "İran nükleer faaliyetlerini arttırırken Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin kontrol ve gözetim faaliyetlerini aksatıyor. Dört yıldan uzun süre boyunca İran, IAEA'ya, nükleer faaliyetleriyle ilgili teknik olarak inandırıcı açıklamalar yapmakta başarısız oldu. Benzer şekilde Kuzey Kore'nin nükleer ve füze denemelerindeki ilerleme de uluslararası barış, güvenlik ve küresel nükleer yayılmanın önlenmesi rejimine büyüyen bir tehdit oluşturuyor; Rusya ve Kuzey Kore arasında devam eden silah ticareti faaliyetleri bu rejimi daha da zayıflatıyor" dedi.

Jenkins, silah kontrolü için unutulan, kaçırılan ya da görmezden gelinen fırsatların kullanılmasının zamanının çoktan geldiğini vurguladı ve "Eğer şimdi harekete geçmezsek önümüzdeki yol yalnızca daha zorlu olacak" diye konuştu.