Amerika Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan uluslararası din özgürlüğü raporunda, ABD’nin herkes için din ve inanç özgürlüğünü savunma ve teşvik konusundaki kararlılığı vurgulandı. Açıklama, Amerika Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Dini Özgürlükler Dairesi Başkanı Daniel Nadel tarafından yapıldı.
Nadel, “bu ahlaki bir zorunluktur” dedi ve ekledi: “ABD anayasasının birinci ek maddesinin sağladığı güvenceden inanılmaz ölçüde yararlanan bir ulus olarak, başkalarının da bu zengin deneyimi paylaşmasını istememiz doğaldır.”
ABD Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi Nadel, dini bir konuşma ya da ifadeye sınır koymanın ya da suç haline getirmenin hoşgörü ve dini uyumu teşvik açısından iyi bir yol olmadığını gördüklerini kaydetti.
Dine hakaret yasalarını özellikle tehlikeli bulduklarını belirten Nadel, kişilerin dini kıyafet giymesi, dini sembol taşıması, din propagandasının suç teşkil etmesi veya ebeveynlerin çocuklarına din eğitimi vermesini kısıtlanmasını da endişe verici bulduklarını kaydetti.
Daniel Nadel, hükümetlerin dini yaşam üzerindeki aşırı düzenlemelerinin vatandaşları hükümetlerinden uzaklaştırarak şiddet olasılığını arttırdığını şu sözlerle vurguladı:
“Birçok ülkenin yetkilileri tescil yasaları ya da dini simgelere getirilen engellerle kısıtlama yoluna gidiyor. Hükümetlerin aynı taktiği internette de izleyerek, din ve inançlar ilgili söylemlerin yoğun biçimde sansürlendiği, bu tür eylemlerde bulunanların tutuklandığı veya taciz edildiğini daha sık görüyoruz.”
Amerika Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Dini Özgürlükler Dairesi Başkanı Daniel Nadel, dünyanın dört bir yanındaki olası kitlesel zulümlere karşı da tetikte olmak gerektiğini söyledi. Son birkaç yılda IŞİD’in kuzey Irak ve Suriye’deki Yezidiler, Hristiyanlar ve diğer dini ve etnik azınlıklara yönelik soykırımını gördük. Burma (Myanmar) ordusunun Arakanlı Müslümanlar’a yönelik etnik temizlik ve toplu katliamlarını gördük” diyen Nadel, Çin’de hükümetin Müslüman Uygurlar ve Sincan’daki diğer etnik ve dini azınlıklara soykırım uygulayarak, insanlığa karşı suç işlediğini bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Nadel, ülkesinin dini özgürlükleri geliştirmek için hem cezalandırıcı hem de pozitif mevcut tüm araçları kullanma konusundaki kararlılığını vurguladı. Yetkili, raporda hikayelerine değinilen dünya çapındaki birçok topluluğa mesajlarının çok net olduğunun altını şu sözlerle çizdi: “Sizi görüyoruz, duyuyoruz ve hayatınızı barış içinde onurlu bir şekilde sürdürmeniz için özgür oluncaya kadar da çabalarımızı durdurmayacağız.”