Dünya genelinde basın özgürlüğünün durumu konusunda gazetecilere hitaben konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Dünyanın her bir tarafında gazeteciler ... çeşitli şekiller altında ... giderek artan oranda kuşatma altındalar” dedi. Bu gerçek, en açık bir biçimde Wall Street Journal muhabiri Evan Gerschkovich’in Rusya’da gözaltına alınmasıyla kendini gösterdi.
“Rusya örneğinde olduğu gibi dünyadaki bir kaç ülkede insanlar haksız olarak gözaltına alınıyor, kesinlikle kabul edilemez şekilde siyasi piyon veya baskı unsuru olarak kullanıyor. Biz hem bu ülkeleri caydırmaya çalışıyor, hem de aynı zamanda haksızca gözaltına alınanların serbest bırakılmasına gayret ediyoruz.”
Blinken’in konuşma yaptığu programın sunucusu Washington Post’un köşe yazarı David Ignatius’a göre, geçen sene 67 gazeteci ve medya çalışanı hayatını kaybederken, dünyanın 30 ülkesinde de yaklaşık 570 gazeteci cezaevlerinde bulunuyor.
Amerika Birleşik Devletleri, gazetecileri istismar eden gruplara karşı çeşitli baskı yöntemleri uyguluyor. Bunlardan biri de yurtdışındaki ABD vatandaşlarını yasadışı ya da haksız şekilde gözaltına alanlara yaptırım uygulanmasını öngören Robert Levinson Rehine Kurtarma ve Rehin Alma Sorumluluk Yasası’nın uygulanması. Dışişleri Bakanı Blinken, “Levinson Yasası önemli bir araç. Bu yasa bize haksız şekilde gazetecilerin gözaltına alınmasına ya da haksız şekilde vatandaşlarımızın gözaltına alınmasına doğrudan karışanların üzerine gidebilmemiz için bize farklı ve yeni yetkiler veriyor. Bunların arasında seyahat yasakları, mal varlıklarını dondurma gibi uygulamalar var... Umudumuz, bu yasayı uygulayarak, bu tür işlere kalkışanlar üzerinde caydırıcı etki yaratabilmek” dedi.
Dışişleri Bakanı Blinken, Amerika Birleşik Devletleri’nin, “şu veya bu şekilde gözdağı, baskı, kovuşturma, gözetlenme ile karşı karşıya kalan, dünyanın her tarafındaki gazetecilere yardımcı olmak için çalıştığını” ifade etti. Bu çerçevede gazetecilere teknoloji sağlamak, haksız davalara karşı kendilerini savunmak, ayrıca gazetecilerin devletlerden gelen gözdağı ve baskılara karşı kendilerini korumak amacıyla fon aktarılması da var.
Dışişleri Bakanı Blinken, “Bağımsız medyanın en zor yerlerde bile görevlerini yapma kapasitelerini güçlendirmek için medya özgürlüğü fonuna on miyonlarca dolar katkıda bulunuyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Blinken, "Biz dünyada en önemli sorumluluklardan birine sahip olan, yani hükümetlerden ve kuruluşlardan hesap soran, karanlık yerlere ışık tutan, kurumlara güven aşılayan insanlarla çalışıyoruz” dedi.