Sekiz ay önce Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Güçleri ya da RSF olarak bilinen paramiliter grup arasında yeni bir çatışmanın başlamasıyla Sudan'da sivil yönetime dair umutlar trajik bir şekilde sona ermiş oldu.
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, BM Güvenlik Konseyi brifinginde Sudan'daki savaşı "yaşayan bir cehennem" olarak nitelendirdi.
Thomas-Greenfield, "5.000'den fazla kişi öldürüldü, 5 milyon 700 binden fazlası evlerini terk etmek zorunda kaldı. Hartum harap olurken Darfur da çatışmaların izlerini taşıyor" dedi.
Büyükelçi Thomas-Greenfield, RSF ve müttefik milislerin Kasım ayında Darfur'un batısında katliamlar yaptıklarına ve korkunç zulüm işlediklerine dikkat çekti.
Thomas-Greenfield, "Görgü tanıkları Batı Darfur'da başka insan hakları ihlallerinin de olduğuna, Afrika kökenli Masalit topluluğunun etnik olarak hedef alındığına ve yerel liderler, insan hakları savunucuları ve aktivistler dahil sivillerin keyfi olarak gözaltına alındığına dikkat çekiyor. Doktorlara ve BM'ye göre Adamata'da savaşın başladığı Nisan ayından bu yana en büyük toplu katliam sayılabilecek, günlerce süren saldırıda 800'den fazla kişi öldürüldü" diye konuştu.
Büyükelçi Thomas-Greenfield, tecavüz dahil çatışmayla bağlantılı cinsel şiddetin yaygın olduğunu söyledi.
Thomas-Greenfield, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne(OHCHR) göre, Darfur'da RSF kontrolündeki bölgelerde kadınlar ve kız çocukları kaçırılıyor, zincirleniyor ve iradeleri dışında tutuluyor. Tüm bunlar insanlık için bir leke" dedi.
Thomas Greenfield, hayat kurtarma ve krizi sona erdirmenin tek yolunun kalıcı barış olduğunu söyledi.
Bu hedef doğrultusunda ABD; Suudi Arabistan ve Hükümetlerarası Kalkınma Dairesi ile birlikte Cidde'de taraflar arasında ateşkes görüşmelerini yeniden başlattı. SAF ve RSF insani yardım konusunda yardımcı olacak temas noktalarını belirlemeyi kabul etti.
Ayrıca, SAF ve RSF liderleri arasında iletişim kurulması, hapisten kaçanların yeniden tutuklanması ve düşmanca söylemlerin azaltılması dahil güven arttırıcı önlemlerin uygulanmasına karar verdiler. Tarafların bu taahhütleri yerine getirip getirmeyeceklerini zaman gösterecek.
"Tarafların silahlarını bırakmalarının ve sivil yönetime geri dönmelerinin zamanı geldi de geçiyor bile" diyen Thomas-Greenfield, "Sudan halkının hak ettiği özgürlük, barış ve adalete kavuşmasına yardımcı olmak için hepimiz mümkün olan her şeyi yapalım" diye konuştu.