Başkan Joe Biden, bir ilk olarak, Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel düzeyde işçi haklarına olan taahhüdünü ortaya koyan bir Başkanlık Bildirisi imzaladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ne yazık ki hala işçilerin pazarlık masasında yeri olmadığı daha birçok ülkenin bulunduğunu söyledi.
“Daha da kötüsü, sadece haklarını aramalarından dolayı çalışan insanların düzgün bir yaşamlarının olmasının reddedildiği, taciz ve istismara maruz bırakıldığı, hatta öldürüldüğü yerler var. Kamboçya’daki sosyal hizmet işçileri, Guatemala’daki tarım liderleri, Esvatini’deki işçi avukatları… Çok sayıda cesur insan, örgütlenme, güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışma, zorla çalıştırılmayı engelleme, insan kaçakçılığını önleme ve ayrımcılıktan kurtulma mücadelesi veriyor.”
Dünyanın dört bir yanındaki işçi sendikaları, mensuplarının çalışma koşullarını iyileştiriyor. Çalışanların ücretlerini artırıyor; cinsiyet ve ırksal maaş farklılıklarını azaltıyor; üretimi yükseltiyor; ve demokrasileri güçlendiriyor.
Dışişleri Bakanı Blinken, bu sebeplerden dolayı, Amerika Birleşik Devletleri’nin, işçilerin haklarını savunmayı ve çalışma standartlarının artırılmasını sürdürmeyi ülke ‘diplomasisinin merkezinde’ tutacağını belirtti.
Dışişleri Bakanı Blinken, “Birincisi, dünyanın her bir tarafındaki hükümetleri, işçileri, işçi örgütlerini, işçi sendikalarını, sivil toplum örgütlerini ve özel sektörü uluslararası düzeyde kabul görmüş işçi haklarına saygıyı korumaya ve destek olmaya çağıracağız. İkincisi, sendika liderlerini, işçi hakları savunucularını ve işçi örgütlerini tehdit eden, korkutan ve saldıranları sorumlu tutmaya çalışacağız” uyarısında bulundu.
“Bugün hayattaysa bunu ABD büyükelçiliğinin onu savunmasına borçlu olduğunu söyleyen Bangladeşli tekstil işçisi ve aktivist Kalpona Atker gibi insanları desteklemek istiyoruz. Dünyanın her yerinde sesimizi çıkardığımız zaman, savunuculuğumuzu ortaya koyduğumuz zaman, işçi haklarını geliştirmek isteyen insanların korunduğu ve kollandığı konusunda somut bir fark yaratabiliriz.”
Üçüncüsü ABD, ülke dışındaki işçi haklarını iyileştirmek amacıyla federal hükümetin kapasitesini güçlendirecek. ABD, işçi hakları ve standartlarını desteklemek amacıyla, hükümetler ve Birleşmiş Milletler ve G20 gibi kurumlarla birlikte hareket edecek.
Son olarak, ABD işçilerin korumasını sağlamak için ticaret anlaşmalarının ve tedarik zincirlerinin uygulamalarını güçlendirecek ve zorla çalıştırılanlar tarafından üretilen malları ithal etmeyecek.
Bu adımlar sivil alanın korunması ve genişlemesine katkıda bulunacak ve Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın her bir yanındaki işçilerin seslerinin duyulmasını sağlayacak.